25 Ağustos 2009 Salı

Yılların Kırıştırdığı Yanaklardan Akan Gözyaşları

Oturduğum mahallede 60-70 yaşlarında yaşlı bir teyze var. Eşi öldükten sonra çocukları istedi diye köyündeki evinin kapısını kapatıp Ankara'ya gelmiş. 3 oğlu var. Her ay birinde kalıyor. Bazen okuldan gelirken her gün ki gibi parktaki banklarda tek başına oturan Gülnaz Teyze'ye rastlarım. Görünce hal hatır sormadan geçmem. Genellikle bacaklarının şişliğinden şikayet eder ve ispatlamak için bacaklarına oturmuş çoraplarını indirir ve izleri gösterir.Bazende gelininden şikayet eder. Ama bugün çok farklıydı. Her zaman ki Gülnaz Teyze gitmiş yerine geçmiş günlere özlem duyan biri gelmişti. Karşıdan ona doğru geldiğimi görünce bana buruk bir şekilde gülümsedi ve oturduğu bankın boş kalan kısmına elini vurdu "otur"anlamında. Yanına oturdum. Önce derin bir iç çekti. Belli sıkıntılıydı. Canının sıkkın olup olmadığını sordum.

- Yaşadığın günlerin ve ailenin kıymetini bil,daha yaşın küçük ama ilerde evlenince kocan ve çocukların senin her şeyin olacak. O bir zamanlar genç kızlığının geçtiği eve annenin babanın yanına gittiğinde o eve sığmaz olursun. Bir gün rahmetli Hüseyin'le kavga etmiştik. O zamanlar tek oğlum vardı.Ben oğlumu alıp babamın evine gittim. Babamın evinde tıpkı bir yabancı gibiydim. Kendi evim kendi annemin babamın eviydi ama hiç rahat değildim. Bizim büyüklerimiz ' kız, babası evinden çıktığında bir daha o eve sığmaz' derlerdi. O zaman anladım büyüklerim doğruyu söylüyordu. Şimdi de buralara sığmıyorum.Hüseyin o gün gelip beni aldığı gibi bugünde alsa götürse beni köyüme, dedi ve yılların kırıştırdığı yanaklarından gözyaşları çizgileri doldurarak akmaya başladı. Gülnaz Teyze'nin derdini anlamıştım. Tam 45 yıllık kaybettiği eşine özlem duyuyordu. Kolumun birini onun omzuna koydum. Diğer elimle de onun gözyaşlarını siliyordum. Onu teselli etmek istedim ama söylecek hiç bir şey yoktu. Ve ben tam söze girecekken yeleğinin cebinden cıkardığı kenarı tığ işi ile süslenmiş beyaz bir mendil cıkardı ve göz yaşlarını sildi. Tekrar konusmaya başladı:

-Kızım hayatının,ailenin değerini bil. Zaman çok hızlı geçiyor.Yaşlanıp geriye dönüp baktığında ' bu hayatta hiç bir şey yapmamışım' deme. Sevdiklerinin her zaman kıymetini bil. Onları kaybetmeden kıymetini anla.Kıymetlerini anladığında herkes gitmiş olmasın, dedi.

Bu sözler beni çok etkiledi. Kafamı Gülnaz Teyze'nin omzuna yasladım ve düşünmeye başladım. Doğru söylüyordu Gülnaz teyze. Zaman hızla geçiyor ve sen bunun farkında olmuyorsun ya da farkında olduğunda artık her şey için çok geç oluyor. Bir zamanlar kıymetlerini bilmediklerini çok özlüyorsun. Önemli olan onları kaybetmeden kıymetlerini anlamak...

VeRa
26.08.2009


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin